21 Nisan 2016 Perşembe
Yeter ki Bir Müzik Olsun
Yeter ki Bir ‘’MÜZİK’’ Olsun…
1978’i 1979’a bağlayan yılbaşı gecesi görmüştüm Nilüfer ‘i siyah-beyaz televizyonda TRT ekranında ‘’ Bir şarkı bir türkü ister ninni yeter ki bir müzik olsun ‘’ diyordu. Ertesi gün babam ile teyzemin Avrupa’dan getirdiği philips marka gazeteci teybine elimde mikrofonla aynı şarkıyı söylerken buluyorum kendimi… A birde tabi ‘’Kim arar seni ‘’ şarkısını… Geçmişe sesimizi duyuramayız belki ama geçmiş sesini bu güne duyuruyor yıllar önce yapılan kayıtla… Asıl konumuza gelecek olursak, Nilüfer ‘in Odeon firmasından yaptığı üç plak kaydı yeniden yayınlandı: Nilüfer 74, Selam Söyle ve Müzik albümleri tıpkıbasımıyla günümüze ulaştı.
Nilüfer 74
Yıl 1970… Hafta Sonu gazetesi o yıl ‘’ Altın Ses’’ yarışmasının dördüncüsünü yapmaktadır. ‘’ Altın Mikrofon’’ benzeri yarışmaların aksine ,’’Altın Ses’’ solist ve yarışmacılara yöneliktir. Gazete yarışmayı boy boy ilanlarla duyurur.’’Sanat dünyamıza yeni sesler kazandırmak gayesiyle’’ düzenlenen bu yarışmaya o yıl 322 kişi başvurur. Adayların hepsini Durul Gence tam 3 gün süren yorucu bir çalışma süresince dinler ve bir ön jüri olarak bunların arasından seçtiği 53 kişiyi asıl jürinin huzuruna çıkarır.
Ajda Pekkan,Alpay,Şerif Yüzbaşıoğlu,Özdemir Erdoğan, Muammer Yeşil,Vasfi Uçaroğlu,Kamuran Akkor,Durul Gence, Selmi Andak,Fecri Ebcioğlu,Sezen Cumhur Önal,Fikret Şeneş, Güzin Gürman,Nino Varon,Egemen Bostancı gibi önemli isimlerden oluşturulmuş jürinin ilk yaptığı şey bu 53 kişiyi dinler; Ardından oylamasını yapar ve 53 kişiden oluşan yarışmacı sayısını 10 kişiye indirir,diğerlerini eler.Nilüfer Yumlu ,Serpil Barlas, Rezzan Yücel,Cihan Şensoy,Meral Kaptan,Burhan Damcıoğlu,Emre Korkmaz ,Serdar Oskay,İbrahim Aynacı ve Nihat Özyılmaz’dır bu finalistler.Jüri görevini yapıp,beş erkek ve beş kadın finalist seçmiştir.Bundan sonrası halk oylamasıdır. Finalistler: Yeşilköy Reks, Caddebostan Budak sinemaları ve Açıkhava tiyatrosunda yapılacak üç konser ile halkın karşısına çıkacak ve kendilerini beğendirmeye çalışacaklardır. Bu yapılır ve sonuçlar Lalezar’da yapılan bir ‘’yıldızlar balosu’’ ile açıklanır.’’ Devlet Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi öğrencisi Nihat Özyılmaz ile ‘’ 31 Mayıs 1955 doğumlu 15 yaşında İtalyan Ortaokulunda öğrenci olan Nilüfer Yumlu’’ ‘’Altın Ses’’ kral ve kraliçemiz olma onuruna erişmişlerdir.
Herkes ‘’ Bu kıza derhal bir plak yaptırırlar ‘’ diye düşünmekteyken öyle olmaz ve yarışma sonrasında Nilüfer eski yaşamına döner. Ama tesadüf bu ya; Nilüfer, bir gün bir plakçıda, birinci seçildiği yarışmanın jüri üyelerinden Nino Varon ile karşılaşır kendisine kartını veren Odeon prodüktörü ile önce telefonda görüşür ardından Odeon’a gider, aynı günde sözleşme imzalarlar. Sözleşmenin arkası da çok çabuk gelir. Nilüfer stüdyoya girer ve bir deneme kaydı yapılır. Sözlerini Çiğdem Talu’nun yazdığı bir şarkı olan ‘’ Neden ‘’ i söyler ama bütün bu gelişmelere rağmen Nilüfer ‘in ilk plağının yayınlanması 1972 tarihini bulacaktır.
İlk plak için,(hazırda kaydı bulunan ‘’Neden’’ bir kenara konarak)o sırada memlekette epeyce popüler bir şarkı olan ‘’Taka Takata’’ seçilir. Paco Paco ‘ nun bütün Avrupa’da dillerde dolaşan bu şarkısına ünlü söz yazarı Sezen Cumhur Önal söz yazar. Plağın arka tarafı içinde Mirelle Mathieu’nun ‘’Acropolis Adieu’’ sünde karar kılınmıştır. Bu şarkı da, o yıllarda henüz mesleğinin ilk günlerinde sayılan Çiğdem Talu’nun elleriyle ‘’Ağlıyorum Yine ‘’ye dönüşmüştür. Plak dönemin en önemli müzik listelerini yayınlayan Hey dergisinde tepelere yerleşir. 1972 yılının ikinci yarısında yayınlanan bu ilk plak sonrası Odeon ve Nino Varon işleri biraz daha hızlandırır ve bu çalışmalar sonucunda 1973 yılının başlarında ikinci plak olan ‘’Dünya Dönüyor ‘’ yayınlanır. Arka yüzüne, Nilüfer’in ilk stüdyoya girişinde söylemiş olduğu ‘’Neden’’in konduğu bu plak çok daha büyük bir başarı olur. Plağın piyasaya çıkmasıyla birlikte yer yerinden oynar.Artık Nilüfer en ünlü en üçlü şarkıcılar arasında sayılmaktadır.Yalnızca Nilüfer’in değil Türk pop ununda en büyük hitlerinden biri olarak kabul edilen ‘’Dünya Dönüyor’’ sonrası için seçilen şarkı ise o yıl Eurovision u kazanmış olan ‘’Tu Te Reconnaitras’’dır. Sözleri bu sefer Nino Varon bizzat kendi yazmıştır ve bu plağın çıkmasıyla birlikte, 1973 yılının bir Nilüfer yılı olacağı kesinleşmiştir. ‘’Göreceksin Kendini ‘’ ile Nilüfer artık bir numaradır ve herkes onun peşindedir.
Dışarıda Philips ‘in onuncu kuruluş yıldönümü için yapılan ‘’Auntie’’ adlı kalabalık kadrolu şarkının Türkçe versiyonu için seçilen isimlerden de biridir Nilüfer. Genç şarkıcı, Tanju Okan ve Modern Folk Üçlüsü gibi iki tecrübeli ismin yanına eklenmiş ve ‘’Arkadaş Dur Bekle’’ yapılmıştır.1973 yılı bitmek üzere iken de ‘’Sende Söyle’’adlı plak yayınlanır.’’Goodbye Mama’’ adlı popüler bir şarkının Türkçe versiyonu olan bu plağın arka yüzünde ‘’Hatıra Defteri’’vardır ve bu şarkı ile birlikte Nilüfer ilk defa bizden bir besteyi Mustafa Alpagut ‘a ait şarkıyı seslendirmektedir.
1974 yılı Nilüfer için daha da görkemli bir şekilde geçer. Nilüfer o yıl TRT’nin açtığı (ilk ve son defa)’’Toplu İğne’’ yarışmasına katılır ve Tuğrul Dağcı’ya ait bir şarkı olan ‘’Al Beni Çal Beni’’ ile ikinciliği elde eder. Bu şarkının yer aldığı plak yarışmadan hemen sonra yayınlanır ve yine listelerin en üst sıralarına yükselir. Bu şarkı sonrası Nilüfer’in en büyük hit’lerinden biri olacak olan ‘’Başıma Gelenler’’yayınlanır. ‘’Söyle Söyle Sever mi ?’’ adlı plağın ‘B’yüzüne yerleştirilmiş olan bu şarkı, plağın piyasaya verilmesi ile birlikte asıl şarkıyı gölgede bırakır ve dillere yerleşir.
1974 yılı Nilüfer’in müzik yaşamında bir başka açıdan da tarihi bir nokta olur. O yıl, Nilüfer’in kendi adını taşıyan ilk LP’si de yayınlanmıştır. Genellikle 45’likler ile dönen ve albüm yapma alışkanlığı olmayan müzik piyasamızın genel havasının aksine; Odeon Nilüfer’e ilk albümünü yapmak için çok beklememiştir. Elde bir albüme yetecek miktarda şarkı olmasına rağmen, Odeon bu ilk LP’de yeni şarkılar bulunmasına da karar vermiş ve albümü alacakların yeni Nilüfer şarkılarıyla karşılaşmalarını istemiştir. Mehmet Teoman’a ‘’Ayrılık Hasreti ‘’ve ‘’O Sevince ‘’ adlı şarkılar yazdırılmış; Çiğdem Talu’nun eli de, Nilüfer in hemen hemen her röportajında çok seviyor olduğunu söylediği Mina’nın ‘’Grande Grande Grande ‘’adlı şarkısına değerek ‘’Hayır Hayır Hayır’’yaratılmıştır.
Bu albüm 1974 yılında yayınlanan ilk LP’nin tıpkıbasımı. Hem Nilüfer ‘in hemde pop tarihimizin bu en güçlü şarkıları 40 yılı geçmiş bir süre sonra yeniden yayınlandı. Sizlerde eski günlere dönmek için Nilüfer ‘in bu albümünü dinleyin…
Selam Söyle – 1976
İlk plağını 1972 yılının ikinci yarısında yayımlamış olmasına rağmen Nilüfer, Türk popunun en büyük isimlerinden birisi haline gelmiştir. Çok kısa bir zaman içinde ve her biri çok satmış epeyce 45 ‘lik ve büyük ilgi görmüş ilk LP siyle Nilüfer, yalnız müzikseverler tarafından değil, müzik camiası tarafından da çok önemsenmektedir.
1974 yılının son çeyreğinde, TRT, gelecek yıl yapılacak olan Eurovision yarışmasına ülkemizin de katılacağını bu nedenle de bir yarışma tertip ettiğini açıkladı. Yarışma şartnamesi yayınlanır yayınlanmaz müzik dünyamızda başlayan hareketlilik, bu ilk elemeye katılmayı hak eden isimlerin açıklanmasıyla birlikte yerini daha büyük bir heyecana bıraktı. Finalistlerin arasında Nilüfer de vardır ve diğer güçlü finalistlere rağmen Nilüfer gösterdiği başarı nedeniyle en büyük favori olarak kabul edilmekteydi. Nino Varon’a ait ‘’Boşver’’ adlı şarkı ile elemelere katılmış olan Nilüfer ve ekibi, yarışma ile ilgili hazırlıklara henüz başlamışken müzik piyasamızda ‘’Boşver’’ ile ilgili olarak dedikodu kazanları kaynatılmaya başlamıştır.’’Boşver’’in özgün bir beste olmadığı konuşulup durulmaktadır artık.Gerçek aslında öyle değildir ama bu şarkının üzerinde bu kadar konuşuluyor olması Nilüfer ve Nino Varon’u rahatsız eder ve bu ekip kendiliğinden yarışmadan çekilir. Ama sonuçta değişen bir şey olmaz, yanlış hesap Bağdat’tan döner. ‘’Boşver’’ finallerden çekilmesinin hemen ardından 45’lik olarak yayınlanır ve çok kısa sürede binlerce kopya satarak herkesin diline-kalbine yerleşir. İlk LP’den sonraki dönemi açan şarkı bu olmuştur.1975 yılının başarısı ‘’Boşver’’ile sınırlı kalmadı. Nilüfer 1975 yılını bir yurtdışı serüveni ile de renklendirdi. Bir zamandır Alman plak firmaları tarafından yurtdışına davet edilen Nilüfer 1975 yılında bu tekliflerden RCA’inkini kabul edip Almanya’ya gitti ve plak çalışmalarına başladı. Bir zaman sonra ‘’Miss Nilüfer’’adıyla yayınlanacak olan şarkıların farklı dillerde olduğu söylenmektedir. Bu yurtdışı gidişlerinin birinin dönüşünde Odeon adına Dani Grunberg şu açıklamayı yapar gazetecilere: ‘’Nilüfer, İngilizce, Almanca, İtalyanca ve Fransızca olmak üzere tam altı şarkı kaydetmiştir. Bunların arasında yer alan ‘’Bau Mie İn Paradies’’ adlı şarkının plak olarak yayınlanması ise an meselesidir…’’ Hem bu plak, hem diğerleri sonradan sırayla yayınlanırda. Almanya’dan yurda dönen Nilüfer, işe kaldığı yerden devam etti ve bir plak daha yaptı: ‘’Oh Ya ‘’ . Hem bu şarkı, hem de arka yüzünde yer alan ‘’Ara Sıra Bazı Bazı’’ o yıla damgasını vurdu.
1976 yılı da yeni bir 45’lik ile açılır. ‘’Of Aman Aman’’adlı şarkı Nilüfer’in kesintisiz hit serisini devam ettirir. Aynı yıl Nilüfer ikinci albümünü de yapar. ‘’Selam Söyle’’tıpkı ilk albüm gibi hem ilk albümden sonra yapılmış 45’likler,hem de yepyeni şarkılar vardır. Bu albüm 1976 yılında yayınlanan ikinci LP’nin tıpkıbasımı. Albüme adını veren ‘’Selam Söyle’’ve’’Oh Ya’’ gibi hareketli ritmik şarkılardan,’’Boşver’’,’’Son Arzum’’gibi can yakıcı aşk şarkılarına kadar her türden mükemmel şarkıyı bir araya getiren bir albüm bu. Bu albümdeki şarkıların hemen hemen hepsi Nilüfer’in Türk popu için vazgeçilmez şarkıları… Nilüfer bütün o yılları size ‘’Baştan Anlatıyor’’.
Müzik – 1978
Yalnızca beş yıl gibi kısa bir zaman aralığına epeyce 45’lik ve iki LP sığdırmıştır Nilüfer. Her biri listelerin tepesine kurulmuş şarkılardan oluşan 45’lik ve albümler… Nilüfer’in hit zinciri 1977 yılında da kaldığı yerden devam eder. Nilüfer,1977 yılını ‘’Kim Arar Seni’’ile açmıştır. Piyasanın giderek daralmış olması, satışların düşmesi, pop yerine arabeskin talep edilir olmaya başlaması Nilüfer’i etkilememiş ve ‘’Kim Arar Seni’’ piyasaya verildiği anda herkesi çok mutlu etmiştir. Sözlerini Ülkü Aker’in yazdığı şarkı, bütün bir yıla damgasını vurur ve yalnızca Nilüfer’in değil, bütün bir popüler müzik geçmişimizin en önemli şarkılarından biri haline gelir. Şarkıya Türk müziği starlarımızda büyük ilgi gösterir ve çoğu şarkıcı tarafından sahne repertuarına alınır. Bunların bir bölümü şarkıyı yalnızca sahnede söylemekle yetinmez ve şarkıyı Türk müziği formunda plağa da kaydederler. Nilüfer, yalnızca çok iyi şarkılar yapmakla, çok satmakla kalmamakta; öncü olmakta, yeni yollar açmaktadır.
Bu plağı, aynı yıl bir başka önemli plak takip eder. Nilüfer ile işbirliğine girişmiş bir başka çok önemli yapımcımız Yeşil Giresunlu, Yunanistan’da Haris Alexiou tarafından popüler bir hale getirilmiş anonim bir şarkıyı seçmiş, Ülkü Aker’e söz yazdırmış ve Nilüfer’e söyletmiştir.’’Ne Olacak Şimdi’’ adlı bu şarkı ile birlikte, Haris Alexiou’yu Türkçeleştiren ilk isim olmuştur Nilüfer. 90’lı yıllardaki pop patlaması ile birlikte bütün müzik piyasamızın peşine düşeceği Haris Alexiou’yu, Nilüfer ve Yeşil Giresunlu tarafından daha Alexiou’nun adı bizde duyulmamışken bile keşfedilmiş ve Türkçe olarak yorumlanmıştır. Bu plağın arka yüzünde yer alan ‘’Pişman Olacaksın’’adlı şarkı da Nilüfer’in müzikal yaşamı açısından oldukça önemlidir. Enrico Macias’ın bu şarkısının Türkçe sözleri Nilüfer’in bizzat kendisi tarafından yazılır. Nilüfer’in renkli ve duyarlı yapısı, ilk defa kendi eliyle bir şarkısına yansımış olur.
1978 yılı bütünüyle Nilüfer’in yılı olur. Bu yılın ilk aylarına damgayı vuran Eurovision olur. Nilüfer; Zeynep Tuğsuz, Dağhan Baydur ve Olcayto Ahmet Tuğsuz ile bir araya gelerek oluşan Grup Nazar’ın içinde yer almış ve ‘’Sevince’’adlı şarkı ile buradaki elemeleri kazanarak yurt dışına gitmeye hak kazanmıştır. Müziği Dağhan Baydur’a sözleri ise Türk Edebiyatının en yetenekli, en özgün isimlerinden Hulki Aktunç’a ait olan bu şarkı;1975 yılından sonra giriştiğimiz bu ikinci Eurovision maceramızda beklenen sonucu elde edemez ama, hem dışarıdaki eleştirmenlerden çok iyi not alır, hem de yarışma sonrası memlekette büyük bir hit haline gelir.
Bu Eurovision plağını 2 LP takip eder. Önce, ağırlıklı olarak yepyeni şarkılardan oluşan ‘’Müzik’’yayınlanır, ardından da bir ‘’Best Of’’ gelir: ‘’Nilüfer 15 şarkı’’. Nilüfer’in müzikal yaşamının parlak bir özet gibidir ve herkes tarafından büyük bir sevinçle karşılanır. Ama ‘’Müzik’’albümü, bu best of ‘a rağmen gölgede kalmamıştır. Çok fazla kişiye şarkı vermemiş olan Timur Selçuk’unda ‘’Son Âşık ‘’ adlı şarkısıyla katkıda bulunduğu bu albüm, Nilüfer’in müzikal kariyerindeki zenginleşmeyi bir kere daha herkesin gözlerinin önüne sermiştir.
Bu albüm 1978 yılında yayınlanan üçüncü LP’nin tıpkıbasımı. Albüme adını vermiş ve müziğin bizzat kendisine adanmış olan ‘’Müzik’’ten çok parlak 45’likler olan ‘’Kim Arar Seni ‘’ ve ‘’Ne Olacak Şimdi’’ ye; Nilüfer tarafından sesinin güçlü yapısının her perdesi kullanılarak derin bir ruh dinginliği ile yorumlanmış ‘’Son Âşık’’tan dinleyeni gözyaşlarına boğma konusunda ‘’Boşver’’i aratmayan ‘’İyisi mi?’’ye kadar çeşitli tür ve renkte şarkıyı barındıran bir albüm bu…
Odeon ve Nilüfer’in uzun yıllar sürmüş parlak işbirliğinin son halkası bu albüm. Yeniden yayınlanan bu üç albüm bize şunu göstermekte: Nilüfer, müzikal yaşamının en sağlam bölümünü 1970’li yıllarda inşa etmiş 80’li yıllar kapıyı çaldığında 1979,1980 ve 1982 deki ‘’Sensiz Olmaz’’ albümlerini yayınlanmıştır. Bu albümlerde bir yüzü Alaturka&Arabesk diğer yüzü pop albümlerdi. Nilüfer’in pop şeklinde bir albümle bize geri dönmesi ise 1984 yılını bulacaktı.
Nilüfer’in her dokunduğu şarkı ‘altın ‘ oldu. Bazı sıradan şarkılar, sırf Nilüfer söyledi diye ayakları üzerinde durabildi. Bazı sıradan besteciler, sırf Nilüfer şarkılarını seslendirdi diye kanatlandı. Bu albüm, bu şarkılar birde Nilüfer olmasa Türk popu bu kadar zengin olmayacakmış…
16 Nisan 2016 Cumartesi
80'in Eurovision Macerası Ya da Acıklı Bir Aşk Öyküsü
80’in Eurovision Macerası Ya Da Acıklı Bir Aşk Öyküsü
‘’ Acıklı bir aşk öyküsüdür bu… Bir
yabancıya tutuldu gönlüm… Adı Peter, Oil soyadı… Ne rahatım kaldı dostlar ne
huzurum petr’ol’e tutuldum tutulalı.’’ diyordu Ajda Pekkan, Attila
Özdemiroğlu’nun bestesi Şanar Yurdatapan’ın sözleriyle… Eurovision Türkiye
elemelerinde…
Şanar Yurdatapan bu sözleri Türkiye’de o
yıllarda yaşanan petrol krizi nedeniyle yazdığını söylemişti ama Eurovision ve
Avrupa Birliği ne olan aşk ve nefret ilişkimizi de özetleyen cümlelerdi. Bize
puan verip güzel sözler söyleyince mutlu olup seviniyor, puan alamayıp
eleştirildiğimizde ‘’Türkün Türk’ten başka dostu yoktur’’ diyorduk.
Tek
kanallı siyah-beyaz televizyon ekranında müzik-eğlence programları Cumartesi
geceleri ve Pazar öğleden sonraları tele spor programı ile sınırlıydı. Ayrıca
bütün aile televizyon çevresine toplandığımız yılbaşı ve bayram özel eğlence
programları ile Eurovision yarışmaları da bu çerçevede değerlendirilebilir.
1975
ve 1978 yıllarında katıldığımız ve son sıralarda yer aldığımız yarışmaların
ardından 1979 yılının son günlerinde TRT o yıl için atama yöntemine gitti.
Oylar tek bir isimde birleşiyordu; Avrupalılar gibi olabileceğimizin onlarla
boy ölçüşebileceğimizin biricik simgesi Ajda Pekkan… Ama olabilecek en oryantal
parça ile…
Uluslararası
sanat elçimizdi Ajda Pekkan; 1968 ve 69 yıllarında Atina’da Apollonia müzik
yarışmasına katılmış dördüncü olmuştu. Barselona müzik festivali ve Japonya’da
Yamaha müzik yarışmalarına katılmış; Paris’te Olympia’da Enrico Macias ile
sahne almıştı. Ama Eurovision isim değil beste yarışmasıydı. Buna rağmen önce
katılamayacağını söyledi ardından mecburen kabul etti ve serüven başladı. (*)
Önce
beş beste belirlendi ardından yapılan eleme ile şarkı sayısı üçe düşürüldü.
Şerif Yüzbaşıoğlu ve Adnan Yumuk’un Olsam ı, Cenk Taşkan ve Fikret Şeneş in Bir
Dünya Ver Bana sı ve Attila Özdemiroğlu -
Şanar Yurdatapan ortak çalışması Petrol…(**)
24
Şubat 1980 gecesi büyük jüri karşısında Bülent Özveren’in sunumuyla Türkiye
elemeleri gerçekleşti. Göbek havası ve şarkının içinde geçen ‘’ooohh!’’ nidalarına jüri de kayıtsız kalmadı ve Petrol
birinci seçildi. Arkasından tüm gazete ve dergilerde sıkı bir reklâm kampanyası
başladı. Siyah – beyaz ekranda göremediğimiz elbiselerin renklerini gazete ve
dergilerden takip ediyor, şarkının gün gün seyrini izliyorduk. Kimi yazarlar
Olsam ve Bir Dünya Ver Bana şarkılarının daha başarılı olduğunu Petrol’ün
Avrupalıya bir şey vermeyeceğini söylüyordu. Ama yolumuza devam ediyorduk.
Şarkının tanıtım klipi Boğaziçi köprüsünün önünde, Dolmabahçe sarayının
kapısında ve avizeli salonunda; Topkapı sarayının damında Oytun Turfanda’nın
kareografisi ile çekiliyordu. Dahası şarkının girişindeki konuşma bölümü çıkmış
yeni eklenen efektler ile Petrol batılı bir hal almıştı. Bir de klipin sonunda
son model spor bir arabayı at a çektirip petrol sıkıntısı ile ilgili mesaj da
veriyorduk ki sormayın gitsin…
Yaklaşan
cumhurbaşkanlığı seçimleri, 24 Ocak kararları, ordunun hükümete verdiği uyarı
mektubu, sokaklarda artan anarşi ve ölümler… 19 Nisan 1980 gecesi Hollanda La
Hey de Eurovision yarışmasını tüm ülke soluksuz izliyorduk. Türkiye ikinci
sırada yarışacaktı. Şebnem Savaşçı ‘’Hollanda’ya yıllar önce lale yi getiren
Türkler şimdide Petrol ile sesleniyor’’ dedikten sonra Arto Tunç’un darbukası,
Lale ( Özdemiroğlu) Mansur, Aydan ve Nurdan Güven kardeşlerin kareorafisi ile
Ajda Pekkan şarkıyı sorunsuz bir şekilde tamamlar. Oylamaya geçildiğinde
Avusturya’dan 3, İtalya’dan 8 ve Fas’tan aldığımız ilk 12 puan ile 23 puan alıp
19 ülke arasında 15. oluyorduk. Ajda Pekkan yarışmadan sonra küsüp İngiltere ve
Amerika’ya giderken, Johny Logan ‘’ What’s Another Year’’ şarkısıyla birinci
oluyor ve ülkemize her geliş gidişi sevinçle karşılanıyordu. (***)
Aradan
37 sene geçti. Aslında Petrol beste
olarak doğru bir seçimdi. Ama sözleri ve tele oylamanın olmaması gibi
nedenlerden iyi bir derece alamadı. Eurovision’a Hani(Honey),Opera gibi
parçalarla da katıldık ama Avrupa kabul etmiyordu. Çünkü onların bizi görmek
istedikleri – başarı sağladığımız parçalar; 1984’te Beş Yıl Önce On Yıl Sonra
grubuyla katıldığımız Halay gibi, 1997’de Şebnem Paker ve Dinle ile aldığımız
üçüncülük gibi ve tabi 2003’te Sertab Erener ile birinci olduğumuz ‘’Everyway
That I Can’’ şarkılarında olduğu gibi bizden olan oryantal motiflerdi. Ne de
olsa batı ile doğu arasında bir köprüydük…
Geçen
zaman içinde 80 sonlarında İran-Irak savaşı bitti ama Ortadoğu’da hala savaşlar
sürüyor… Berlin Duvarı yıkıldı. Çift
kutuplu dünyadan tek kutuplu dünyaya geçtik. Eski Doğu bloğundan kopan ülkeler
önce Eurovision’a ardından Avrupa Birliğine girdiler. Türkiye’nin Eurovision
macerası 2003 yılında birincilikle sonuçlandı. Avrupa Birliği serüveni ise
Eurovision’dan çok daha önce başlamasına rağmen hala sürüyor. Kimi çevreler
Yugoslavya örneğinindeki gibi iç savaş sonucu parçalanıp bazı bölümlerinin
girdiğini bizim sonumuzun da böyle olacağı korkularını dillendirirken,
kimileride Norveç’in sosyal ve milli gelir seviyesinde olabilsek ve bizde
onurlu bir şekilde girmeyelim diyebilsek sonucunu çıkartıyor. Girelim mi –
Girmeyelim mi? Alırlar mı – Almazlar mı? Tartışmaları… Kısacası geçmiş
belleklerde taze bir şekilde dururken gelecek gizem olarak sürmeye devam
ediyor.
Bir Başkaydı Ayten Alpman...
Bir Başkaydı AYTEN ALPMAN…
70’lerin sonu olmalı… Daha
anaokuluna bile gitmiyorum. Televizyon siyah-beyaz belli saatlerde yayın
yapıyor. Akşama kadar çok vakit olunca o yıllarda çocuk olanlar için en büyük
eğlence gündüzleri radyo dinlemek. Radyo tiyatrosu, çocuk bahçesi, skeçler ve
şarkılar… Benim için en önemlisi şarkılar… Genizden gelen güçlü bir ses
‘’Sensiz Olmam’’ı söylemeye başlıyor. Ardından ‘’Tek Başına’’ , ‘’Son Bir
Defa’’ve ‘’Ben Varım’’ile kadın sunucu ‘’-Ayten Alpman ‘dan şarkılar
dinlediniz’’ diyor…
Evet, O Ayten Alpman ‘dı. Bu
sesi hep sevdim ve takip ettim. Rüçhan Çamay ve Sevinç Tevs ile beraber
Türkiye’nin ilk caz sanatçılarından biriydi. Sonra İsveç’e gidip caz eğitimi
alır sahnelere çıkar. Döndüğünde Türkiye’de çok şey değişmiştir. Türk hafif
batı müziği ( şimdiki açılımıyla Türk pop müziği) aranjman şarkılar ile
hayatımıza girer. Ayten Alpman’da aranjman şarkılar söyler ama onu asıl üne
kavuşturan Sanremo müzik yarışmasında söylenen şarkıların Türkçe uyarlamaları
oldu.
Ne yazık ki ilk ve tek taş plağı
olan ‘’Sayonora-Passion Flower’’ ile aranjman dönemindeki parçaları cd üzerine
aktarılamadı fakat Sanremo Şarkları’nın çoğu Eski 45’likler serisinden 1999
yılında çıktı. Ada müzik etiketiyle piyasada bulunabiliyor. Ayrıca yine Ada
müzikten Murathan Mungan’ın Söz Vermiş Şarkılar adlı tribiüt albümünde
‘’İstersen Hiç Başlamasın’’ şarkısını 2004 yılında yorumladı.2007’de Ossi müzik
ile yaptığı Bir Başkadır Ayten Alpman cd si popüler şarkıların caz yorumlarıya
raflarda yerini aldı.
Fecri Ebcioğlu,Sezen Cumhur
Önal,Ümit Aksu,Bora Çakır,Mustafa Alpagut,Vedat Ece,Ülkü Aker ve Fikret Şeneş
ile çalıştı. Aşk Izdıraptır ve Memleketim filmlerinde rol aldı. Aliye adlı tv
dizisinde önce’’ Ben Varım ‘’ şarkısı kullanıldı. Aynı zamanda kendini oynayarak
diziye renk kattı. Bu biz sevenleri için bulunmaz bir fırsattı. Hepimiz onu çok
özlemiştik fakat bu onu televizyonda görebildiğimiz son çalışmalardan biri
oldu.
20 Nisan 2012 tarihinde haber
kanalında alt yazı geçer; Ayten Alpman tedavi gördüğü hastanede vefat etti
diye… Ertesi günkü tüm gazetelerde Memleketim şarkısı ve Ayten Alpman üzerine
yazılar vardı. Koca bir ömür ve tek bir şarkı ile anılması bana çok acı
gelmişti. Söylediği onca güzel şarkı varken sadece tek bir şarkı…
Türk popüler ve caz müziği bir
değerini daha yitirdi. Şimdi her şarkısı biraz daha yalnız biraz daha eksik…
Yine sonbahar… Yine parklarda sarı kuru yapraklar… Yine bardaktan boşanırcasına
yağmurlar… Ve Ayten Alpman tüm gücüyle söylüyor: ‘’Son Bir Defa Hatırlasan …’’
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)