5 Aralık 2019 Perşembe

Nil Burak - Birisine Birisine


Nil Burak – Birisine Birisine


Nil Burak’ı ilk görüşüm 1977’yi 1978 ‘e bağlayan yılbaşı gecesiydi. Siyah-beyaz TRT ekranında koyu renk hatta siyah olduğunu düşündüğüm bir kolu açık vücudu saran kıyafetiyle ‘’Birisine Birisine ‘’ şarkısını söylüyordu. Şimdi olsa o elbiseyle ekrana çıkabilir mi bilemiyorum?
Kıbrıslı bir sanatçı Nil Burak ve zaten bu niteleme, her zaman ismiyle birlikte anıldı. Herkes için, ama özellikle basınımız için o ‘’Kıbrıslı sanatçı Nil Burak’’tı. Eğitimini Kıbrıs ve Londra’da tamamladıktan hemen sonra ‘şarkıcı ‘olmaya karar verdi. Müzik ile amatör bir biçimde de olsa her zaman ilgilenmiştir, katıldığı her balo ya da toplantının ‘’olmazsa olmaz’’ bir özelliği vardır zaten: Burak mutlaka sahneye davet edilir, şarkı söylemesi rica edilirdi.
1975 yılında bir karar vermesi gerektiğini düşündü ve İstanbul’a yerleşti. Eğer müzik ile profesyonel bir biçimde ilgilenecekse, bunun mekânı herhangi bir yer değil, İstanbul’du.
İstanbul’da ki ilk günlerinde, şansı yaver gitti ve gittiği bir lokalde, dönemin popüler sanatçılarından Sadri Alışık tarafından sahneye davet edildi. Ve İstanbul sahnelerindeki bu ‘ilk an’ ile birlikte, her şey çorap söküğü gibi arka arkaya geldi. Burak popüler müziğimizin iki büyük yaratıcısı Atilla Özdemiroğlu ve Şanar Yurdatapan ile bağlantıya geçti ve bu firmanın, işini müthiş bir biçimde ciddiye alarak hazırladığı ilk plağı ile müzik dünyamıza ilk ciddi selamını verdi:’’ Nasılda tatlı tatlı gülerdin yüzüme, senden başkasını görmezdim büyülenmiş gibiydim ben kanardım her sözüne…’’ Bu ilk plağın birinci yüzünde, Şanar Yurdatapan ‘ın ‘Sus’ u vardır. Aslında; hem Şat’ın, hem Burak’ın iyi bir şeyler yapacağını umduğu şarkı, bu ( birkaç yıl sonra, Burak’ın ’Yalnızım’ ile yeni bir örneğini vereceği)  çok dokunaklı şarkı, insanı kendine kitleyen-gözyaşı döktüren bir şarkıdır. İnsanı tam kalbinden yakalayan hüzün dolu bir şarkı…
Ama Nil Burak ismini geniş kitlelere ulaştıran bu değil, arka yüzdeki şarkı, yani ‘’Tatlı Tatlı’’ olacaktır. Çünkü dışarda müzik değişmiş, tempoyu yükseltmiştir. Donna Summer’ın şahsında cisimleşmiş ‘’Disco müziği’’ başını alıp gitmek üzeredir. Ve bu rüzgar,bizide buralarda bulmuş ,etkilemiştir. Artık, daha hızlı daha yüksek tempolu şarkılar arar, bekler olmuşuzdur. Ve işte bu nedenle, ’Tatlı Tatlı’’ adlı şarkı bir anda sivrilmiş ve Burak’ın sesini –yüzünü bütün memlekete ezberletmiştir. Şat Yapım’ın öncülüğünde açılan bu ‘parlak kapı ’bir daha hiç kapanmadı; aksine, başka hep başka kapılar açtı.
Bu kapıların en önemlisi de ‘’Birisine Birisine’’ adlı plak oldu. Popüler müziğimizin iyi ve yetenekli söz yazarlarından Ülkü Aker, bir yabancı şarkı üzerine ‘’Birisine Birisine’’ adlı şarkıyı yazdı ve bu şarkı, popüler müziğimizin hep ortalarda gezmiş temposunu öyle bir yükseltti ki, o kadar olurdu. Daha ortalarda ne Zerrin Özer’in ‘’Gönül’ü vardı, ne Gökben’in Disco soundlu  ‘Samanyolu ’su; Nil Burak ve  ‘Birisine Birisine’ vardı ve popüler müziğimiz bu sayede, nasıl döneceği meçhul ‘disco’ köşesini layıkıyla dönmüş oluyordu.
45’likler 45’likleri,Lp’ler LP’leri takip edecek, Burak popüler müziğimizin ( başta Çiğdem Talu, Melih Kibar,Selmi Andak,Selami Şahin,Cenk Taşkan olmak üzere) büyük isimlerin önemli bir kısmıyla işbirliği yapacaktı.
Ne pop müziğimizin arabeskin hâkimiyet altına girdiği 80’li yıllar, ne de ‘genç dalganın daha önceki kuşakları evlerine hapsettiği 90’lı -2000’li yıllar Burak’ı etkiledi şarkılarını söyleyebilecek fırsatları her zaman buldu, bulamadığında da yarattı. Bir çok meslektaşı gibi ‘başını alıp’gitmedi;bizimle kaldı, şarkılarını söyledi.
Onun ‘adı şarkıcı’,o şarkılarını söyledi-söylüyor o söylemekten bıkmadı, bizde dinlemekten. İster uzak, ister yakın ‘ anıları harekete geçirmenin onları çağırmanın, onlara sığınmanın yollarından biridir Nil Burak… 1975-1985 arası 10 yıllık dönemi anlatan şarkılar, bu albüm, en çok da bunu görmemizi sağlayacak.

 

2 yorum:

  1. "Bir Garip Olur Icim" sarkisi da guzeldir.. Hani, bir garip olur insanin ici bazen.. Yazilarn da, cok degerli bir kaynak olmanin yani sira, maziden esen yogun bir ruzgar etkisiyle, ruhumuza serinlik,dolayisiyla hos bir ferahlik katiyor.. Hani, "Bir Garip Oluyor Icimiz", desek yeri var..Lutfen, degerli yureginden ve kaleminden, ruzgarlar bizden yana esmeye devam etsin.. O guzel zamanlari bize hatirlatan, cocuklugumuza, gencligimize eslik eden, dokunan, o ozel insanlari, yazilarinda bulusturmaya devam etmeni diliyorum bizlerle.. Cok kiymetli emeklerin icin sonsuz tesekkurler..

    YanıtlaSil
  2. Asıl ismi Pembe Nihal Munsif miş. Ben ismini Nilburak diye biliyordum. Benim için tek isimli Kıbrıslı şarkıcı idi. 71 yaşında imiş. Bu yazı ile kendisini daha iyi tanımış ve hatırlamış olduk. Teşekkürler.

    YanıtlaSil